23 Aralık 2014 Salı

Bebekle Uçak Yolculuğu

İlk uçak yolculuğumuzu Mert 41 günlük iken yaptık.  Anneanne ve dedemizi ziyarete gitmek için. Yolculuktan önceki gün valizimizi hazırlamaya başlamıştım aslında ama ne yazıkki bir günde tamamlayamadım. Acemi annelik halleri işte...  Onu mu koysam bunu mu koysam, yok bu kalın olur ama buda ince gelir, acaba 20 günde boyu uzarda şu andaki kıyafetleri olmazsa diye büyük beden giysiler de mi alsam düşünceleri...



Yolculuk günü, hala valizin hazır olmaması gerginliğini yaşarken üzerine Mert'in gaz sancısı krizleri eklendi. Sabahın erken saatlerinde ağlama krizimiz başladı. O kriz gününde birde toparlanması gereken bir valiz vardı. O telaşla nasıl hazırladım bilmiyorum.  Uçağa binemeyeceğimizi düşünmeye başlamıştım ki, akşam uçağın kalkmasına bir saat kala oğlum sakinleşti ve uyudu nihayet. Uçakta olduğumuz sürecede uyanmadı, taki uçak yere inene kadar.

Bu yolculuktan çıkarılan dersler:
1. Valizi birkaç gün önceden hazırlamalısın
2. Mümkün olan en küçük bavulla seyahat etmelisin
3. Uçakta bebeğin kıyafetleri çok kalın olmamalı, kat kat çıkarılabilir olmalıdır.
4. Uçak içerisinde her taraftan klima esintisi olduğu için, bebeğinizi korumak icin yanınızda bir battaniye olmalıdır. (benim oğlum daralmaya gelemediği için şapka bere hiç takamıyoruz neyazıkki)





Ankara'ya dönüş zamanı geldiğinde Mert 2 aylık olmuştu. Bu yolculuğumuz için, Mert'i daha rahat taşırım ve uçak içinde emzirebilirim diye "halka sling" aldım. Sabah 07:00 da kalkacak olan uçağımıza binerken Mert yarı uyur yarı uyanık bir halde olduğu için halka slingin içine rahatça yerleştirdim. Uçağa bindiğimizde herşey yolunda ve Mert hala uyuyordu. Tam oh be derken bir anons geldi ve uçağın teknik bir arıza nedeniyle gecikmeli kalkacağı söylendi. Kabusun başlamak üzere olduğunu o an hissettim... Anonstan yaklaşık 5 dk sonra beklenen oldu ve Mert uyandı. Uçakta cam kenarında oturuyorum ve dolayısıyla kalkıp rahatça gezemiyorum ( bu benim tercihim olmadı, bebekli yolcuları sağ cam kenarında oturtuyorlarmış çünkü acil durumlar için fazla hava maskesi o tarafta bulunuyormuş).    Mert'in ağlama krizini bütün uçaktaki insanlar dinlemek durumunda kaldı. Ucak tam 45 dakika rötar yaptı. Susturmak icin çareyi emzirmekte buldum. Ancak bu amaç için aldığım halka sling i ne yazıkki kullanamadım. Mert uyandığı andan itibaren onun içinden çıkmak istedi ve tekrar koymak istediğimde daha yüksek sesle ağlamaya başlıyordu. Bende onsuz emzirdim ve Mert biraz sakinleşti. Ta ki hostes hanım Mert'in de kemerini takmamı söyleyene kadar. Mert tekrar başladı ağlamaya. Bende bebek kemerini bağlayıp kalkış süresince tekrar emzirmeye başladım ve uçak kalktığında motor seslerini çok seven oğlum uçak motoru sesini kendine ninni yaparak uykuya daldı. Uçuş sırasında hostes bayandan çok faydalı bir bilgi edindim. Uçak kalkış ve inişlerinde bebeğin emzirilmesi gerekiyormuş. Sebebi ise, bebeğin iniş kalkış sırasında kulağında oluşabilecek ağrıyı engellemek. Mert, uçaktan inene kadar da uyanmadı. Valizimizi alırken, denememe rağmen tekrar slingin içine girmek istemedi oğlum. Valizimizi banttan alıp dışarıya kadar çıkarabilmek için bir kişiden yardım istemek durumunda kaldım çünkü kucağımda Mert ile valizi banttan almak neredeyse imkansızdı. Dışarı çıkmayı başardığımızda, kapıda babamız bekliyordu.


Gelelim bu yolculuktan çıkarılan derslere:
1. İniş ve kalkışlarda mutlaka bebek emzirilecek, kulakları ağrımasın diye ( emzirme yerine emzik verme de olabilir diye düşündüm sonradan)

2. Mutlaka bebek arabası ile uçağa binilecek. Böylece indikten sonra banttan valiz alırken, iki elimizde boş olacak ve rahatça valizi de alacak ve taşıyabileceğiz. Halka sling kullanma tecrübemizi de başka yazıda paylaşırım sizlerle ( bu arada uçak kapısına kadar bebek arabası ile gidebiliyorsunuz, orada görevliler sizden teslim alıp, inişde hemen geri getiriyorlar).

26 Ekim 2014 Pazar

Su ile oynamayı çok seviyoruz ama banyoyu asla!

Su ile oynamaya bayılır benim kuzucum ama banyodan nefret ederiz. Yazın balkonda plastik havuzumuzda oynamayı severiz, leğen içinde elimizi suya sokmaya oynamaya bayılırız. 

Neler neler denedik banyoyu daha sevimli hale getirmek için ama nafile.  Kendi sevene kadar böyle gidecek sanırım. Banyoda özellikle gözüne su ve şampuan gelmesinden hoşlanmıyor Mert. İnternetde banyo şapkası diye satılan plastik bir ürün var, onunla banyo yapıyoruz artık, en azından gözüne gelen su ve şampuan için ağlamıyor. 





29 Eylül 2014 Pazartesi

2 parçalı yapbozlarımız

Bugün oğluşda benimle işe geldi, haftasonu hazırladığım 2 parçalı yap bozumuzla oynadık. Yapbozları eva denen bir malzeme ile yaptım, bilmeyenler için açıklayayım bende bunu 2-3 ay önce öğrendim :) Eva A4 kağıt boyutunda plastik gibi birşey, biraz da kalın. Rahatça kesilebiliyor makasla, Mert oynarken çabuk deforme olmuyor. Önce kağıda istediğimiz şekilleri çizip kalıp çıkardık, sonra da evaları kalıp ile çizip kestim. Bunu rahatça yaptı kuzum, sadece yerleştirebilmek için yapboz parçalarını ters çevirmek aklına gelmiyor :)
Birde 3 parçalı yapboz hazırlayacağım daha sonra, onu deneyelim.












Bu şemsiyeymiş, Mert'i yağmurdan koruyormuş:) Hayal gücü zengin kuzummm





26 Eylül 2014 Cuma

Yumurta da kırarım kek de yaparımmm

Mutfakta çalışırken Mert de mutlaka birşeylere yardım eder, ya salatanın sebzelerini yıkar, ya yeşillikleri kurutur kurutma kabını çevirerek, ya yumurta çırpar, ona ihtiyacım olması hali çok mutlu ediyor onu, oğluşum bana yardım eder misin salata yapalım dediğimde koşarak gelir.

Geçen gün pasta yaptık beraber ve bu sefer yumurtaları da oğlum kırdı. Videosunu buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.






Tahminimden başarılıydı, her tarafımız yumurta oldu ama olsun, biz çooooook eğlendik :)
(Mert 28 aylık)








içine un da koyduk :))


Mert'e özel küçük pastacıklar ve mutlu sonn
Buda büyük pastamız :) 












Kış hazırlıkları tamamdır

Kış hazırlıkları bitti şükür. Domates, kabak, taze fasulye, barbunya ve vişne attık buzluğa. Küçük yardımcımızda hep yanımızdaydı :)

Sebzeleri beraber yıkadık, buzluk çekmecesine dizdik, kuzumun eli değdi hepsine, tadından yenmezler artık. Bide bilmiş bilmiş "kışın yiyicezz bunları" demez mi, onu yiyesim geliyor, bal oğlum.

Bu arada taze fasulye ve kabak, doğrandıktan sonra 5 dakika kaynar su içinde haşlanıp ve sonra soğuk suyun içine alınarak süzülüp poşetlenip buzluğa kondu; domates çiğden blendırdan geçirilip, püre olarak tek yemeklik poşetlenip buzluğa kondu; barbunya ve vişne sadece ayıklanıp yıkanıp poşetlenip buzluğa kondu. (Mert 28 Aylık)













Aktarmaca oynadık

Mert kum ile oynamaya bayılıyor dışarıda, evde de benzer ortamı bulgur ile sağladım. Bir küvete bulgur doldurdum, önüne koydum. Bardaktan bardağa aktarmaca yaptı, huniye doldurup, huniden boşalttı, elleri ile mıncıkladı, kesinlikle tavsiye ederim, hem ellerimizi çalıştırdık, hem  eğlendik hem de enerjimizi boşalttık. (Mert 25 aylık)











25 Eylül 2014 Perşembe

Bisküvi kırmaca

Bonbon pasta yaparken Mert de bisküvileri kırmıştı, hem el kaslarımızı  çalıştırdık hem de çok eğlendik (Mert 25 aylık)






Renkleri gruplandırma oyunu

Atom parçalarını alırken bu kadar çok oynayacağını düşünmemiştim Mert'in. Atom parçaları ile oyunlarımızdan biri renkleri gruplandırma oyunu. Kırmızı sarı mavi yeşil atom parçalarını aynı renkten olan kabın içine yerleştirmece yaptık. Mert için artık kolay bir etkinlik ama ara ara yine de yapıyoruz. (Mert 28 aylık)

19 Eylül 2014 Cuma

Tuvalete bir ikiiiii ..... Tuvalet Eğitimi Başladııııı...

1,5 ay kadar önce bir deneme yapmıştık ama Mert'in tam hazır olmadığını anlayınca vazgeçtim, beze devam ettik. Pazartesi akşamı bezini değiştirirken kuzum "anne bezimi bağlama" dedi. Bende bağlamadım, başlamış olduk tuvalet eğitimine, hemde gönüllü oldu su sefer. Mert 28 aylık. Geçen sefer bir "tuvalet perisi" anlatmıştım Mert'e, kakasını çişini tuvalete yapan çocuklara şeker getirir demiştim. Onu hatırladı ilk tuvalete gittiğimiz akşam, 'Tuvalet perisi neden şeker getirmiyorrr" diyerek :)) Peri de kakasını yapınca şeker getirmeye başladı. Evdeki halıları topladık, oturduğu koltuklara örtüler serdik, kazaların zararını en aza indirmek için. Klozetin üzerine konulan adaptörden daha önce almıştık, direk onunla başladık tuvalet eğitimine , lazımlık kullanmadık.

Bugun 5. günümüz, hala çok fazla söylemiyor geldiğinde, ben saatte bir tuvalete oturtmaya çalışıyorum.   Genel olarak her şeye muhalefet olduğumuz için, benim tuvalete gidelim mi cümle de direk karşı çıkıyor. Binbir şirinlikler, şarkılar, oyunlar ile gidiyoruz her seferinde tuvalete. Tuvalette oturmasını sağlamak da kolay olmuyor haliyle. Fış fış kayıkçı şarkısını öğreniyor bal oğlum tuvalette otururken, pek sevdi ama bu aralar favorimiz Barış Manço dan Nane limon kabuğu şarkısı, her fırsatta onu söylemeye bayılıyor. Gerçi Barış Manço'nu her şarkısını seviyor, en küçük fanı olabilir. Tüm şarkılarının ilk müziğinden hangi şarkı olduğunu adı ile biliyor şimdiden, benim hiç bilmediklerimi bile ( Dıral dede şarkısı mesela :) ). Birçok şarkısını da söyleyerek eşlik edebiliyor, olmaya devlet cihanda, sarı çizmeli mehmet ağa, arkadaşım eşşek, ... Neyse konuya dönersek, tuvalette kitap okumaca, şarkı söylemece, heykel olmaca oyunu vb. her türlü aktiviteyi yapıyoruz, ipad dan klip bile izliyoruz bazen. Son iki gündür hiç kaçırmadı çişini, ilk günden beri de kakasını tuvalete yaptı, bir de kendisi çişim/kakam geldi dese, bizden iyisi olmaz.

Tuvalet eğitimine başladığımızdan beri ilk defa  bu akşam gezmeye gittik arkadaşlara, ben her ihtimale karşı, alıştırma külodu giydirdim. E-bebek den Mycey markalı olandan almıştım, hem çok sevimli uğur böceği desenli hemde diğerleri gibi abartılı bir şekli yok, normal küloda benziyor, Mert de giyerken farklı birşey olduğunu sezmedi, normal külod olarak giydi. İçi yumuşacıkamuklu, dışı sızdırmaz. Sızdırmazlık özelliğini henüz denemedik, deneyince yazarım. (Denedim ve kesinlikle tavsiye etmiyorum, hiç koruyuculuğu yok, normal külot gibi, çiş olduğu gibi geçiyor. )

Dışarıda kullanmak için Potette marka portatif tuvalet almıştım. Poşet takılarak kullanılabiliyor yada normal klozet adaptörü olarak kullanılıyor, ilk günden iyiki almışım dedim, zaten tuvalete oturmak zor geliyor Mert'e bi de kucakta tutarak falan hayatta yapmazdı tuvaletini.